Şah Hatayi

Son savaşın ardından Şah sarayına çekilir. Günleri artık kendi içsel savaşıyla tefekkürle ve arayışla geçmektedir. Hatayi mahlasını alır; kalemini kılıcın yerine koyar, şiirle kendini ve geçmişini sorgular. O artık Hatayi’dir. Sarayını bir dergâha dönüştürür; dünya nimetlerinden elini çeker, gecesi gündüzüne karışır. Bir hükümdarın içsel yolculuğunda, kudretten hakikate uzanan bir dönüşümün hikâyesidir bu. Dört Kapı Kırk Makam öğretisini kaleme alan Şah Hatayi, ömrünün sonunda bir sultan olarak değil, bir derviş-şair olarak anılır. “Şah Hatayi”, savaşlarla yoğrulmuş bir ömrün, şiirle arınma ve insan-ı kâmil olma yolculuğunu Bülent Kılıçaslan’ın bağlaması ve anlatımıyla günümüzde yeniden hayat bulur.

Künye
Yazan ve Oynayan: Bülent Kılıçaslan
Kostüm - Dekor Tasarımı: Hava Çağlar
Işık Tasarımı: Nilgün Kalafat
Ses - Işık: Nilgün Kalafat, Erkan Mutlu
Teknik: Erkan Mutlu
Müzik: Bülent Kılıçaslan
Menajerlik: Çiçek Yağmur